TBMM Adalet Komisyonu, Tasarıyı kabul etti

Komisyon gündeminde yer alan 'Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı, Alt Komisyona sevk edildi. Gündemde yer alan diğer tasarı olan "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri yapıldı. Tasarı üzerinde konuşma yapan Adalet Bakanı Ergin şunları söyledi: "Devletlerin en önemli görevlerinden biri toplumun suç ve suçludan korunması, suç işlendikten sonra meydana gelen zararların en kısa sürede giderilmesi ve yeniden suç işlenmesinin önlenmesidir. İdareler bu amaca uygun yöntem ve araçlar geliştirmelidir. Ceza infaz kurumlarındaki hükümlü ve tutuklularının ruh ve beden sağlığını koruyucu, geliştirici programları araştırarak uygulamak, psikolojik destek ve müdahale çalışmalarını yürütmek ne kadar önemli ise sanık ve hükümlülerin toplum içerisindeki uyum problemlerinin giderilmesine sosyal hayatlarına geri dönmelerine yardımcı olmak da o kadar önemlidir." 2005 yılında ceza ve adalet sisteminde yapılan düzenlemelerle hükümlülerin iyileştirildiğini ve topluma yönelik yeni müesseseler getirildiğini ifade eden Ergin, konuşmasına şöyle devam etti: "Tüm bu değişiklik ve düzenlemelerin yapılmasında AB'ye üyelik sürecinin yanı sıra demokratik toplum düzeninin gerektirdiği çağdaş ceza adalet sisteminin gerçekleşmesi ihtiyacı da önemli bir etkiye sahiptir. 2006-2011 yılları arasında mahkemeler toplam 436 bin 150 şüpheli, sanık ve hükümlünün toplum içerisinde denetim ve takiplerine yönelik verilen kararlar denetimli serbestlik müdürlüklerine gönderilmiştir. Bugün itibarıyla 108 bin 957 şüpheli, sanık ve hükümlü hakkındaki denetimli serbestlik yöntemiyle mahkeme kararlarının infazına devam edilmektedir." Ceza süresini toplum içinde infaz eden hükümlülerin 'toplumsal dışlanmışlık" nedeniyle hükümlüyü suçlu kişilere ve suça götürdüğünü ve bu kişilerin yeniden cezaevine dönebildiklerine dikkat çeken Ergin: "Mevcut ceza sistemimize bakıldığında hapis cezalarının infazı kural olarak; kapalı ceza infaz kurumu, açık ceza infaz kurumu, koşullu salıverilme ve cezanın tamamlanması aşamalarından oluşmaktadır. Hükümlü kapalı infaz kurumunda belli bir süre kaldıktan sonra idari bir kararla açık ceza infaz kurumuna ayrılmakta, buradan ise hâkim kararı ile koşullu olarak salıverilmektedir. Hapis cezalarının üçte ikisini ceza infaz kurumunda geçirdikten sonra koşullu salıverilerek kalan üçte birlik ceza süresini toplum içinde infaz eden hükümlüler topluma uyum sağlamada zorlanmaktadır. Hükümlüler önceki suç ortamlarından uzaklaşamadığı için tekrar suç işleyebilmekte ve hapsetmenin özel amacı gerçekleşmemektedir" diye konuştu. Hükümlünün iyileştirilmesine kendisinin de aktif olarak katıldığı toplum içinde uygulanacak gerekli tedbirlerle topluma yeniden kazandırmayı hedefleyen bir infaz sistemine ihtiyaç duyulduğunu belirten Ergin, denetimli serbestlik uygulanarak toplum içinde cezasının infazına karar verilen hükümlüler için tedbir olarak şu yükümlülükleri öngördüklerini ifade etti: Kamuya yararlı bir işte ücretsiz çalıştırılma, Bir konut ya da bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulma, Belirlenen yer ve bölgelere gitmeme, Belirlenen programlara katılma. Kanun Tasarısı ile açık ceza infaz kurumu aşamasından sonra gelmek üzere açık ceza infaz kurumunda infaz edilecek cezanın son bir yılının denetimli serbestlik uygulanmak suretiyle toplum içerisinde infaz edileceği yeni bir infaz öngörüldüğünü ifade eden Ergin: "Hükümlülerin süresi yasaya göre belirlenen koşullu salıverilmeleri beklenilmeden ve koşullu salıverilmelerine hazırlanmaları bakımından denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerinin denetim ve takibinde belirlenen yükümlülüklere tabi olarak kontrollü bir şekilde topluma bırakılmaları amaçlanmaktadır." dedi. Açık ceza infaz kurumunda altı ayını kesintisiz olarak iyi halli geçiren ve koşullu salıverilme tarihine bir yıl veya daha az süre kalan hükümlülerin bu düzenlemeden yararlanacaklarını ve düzenlemenin af olmadığının altını çizen Ergin, "Hükümlünün mahkûm olduğu ceza süresinde bir değişiklik olmayacak, koşullu salıverme tarihi değişmeyecektir. Düzenleme mahkemelere yeni bir iş yüklemeyecek, dosyaların yeniden ele alınması gerekmeyecektir. Tasarıdaki geçici maddeyle, Kapalı ceza infaz kurumunda bulunan, açığa ayrılma hakkı olmasına rağmen kapasite yetersizliği, sağlık durumu, talep yokluğu gibi nedenlerle açığa ayrılmayan hükümlüler ile açık ceza infaz kurumunda bulunan ve koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az kalan iyi halli hükümlüler bir defaya mahsus olarak yararlanacak. " CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, tasarının gizli bir af niteliğinde olduğunu iddia etti. Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uyması gerektiğini ifade eden Öztürk, ''Biz AİHM'in yargı yetkisini kabul etmişiz. Savcı ve hakimler, uluslararası hukuk ve AİHM kararlarını uygulamakla mecburdur. Yargılamalar adeta hakim ve savcıların keyfi uygulamaları ile devam ediyor. Hakimler 'ali kıran baş kesen' değildir. Yaraya pansuman olmayan bu çözümlerle uğraşmak yerine esasa girilmelidir. Sorunun etrafında dolaşmaktan vazgeçilmeli ve sorunun esası ile ilgilenmelidir'' dedi. Öztürk, 8 milletvekilinin halen tutuklu olduğunu anımsatarak, ''Sayın Bakan, onların tutuklu olmalarından rahatsızdır. Başbakan 'bizim gönlümüz tutuksuz yargılanmalarındandır', Arınç da 'lamı cimi yok bırakılmalıdır' dedi ama lamı cimi yok, hala tutuklular'' diye konuştu. ''Bu konuda yeni bir düzenleme yapmaya gerek yok, mevcut duruma göre salıverilmeleri gerekir'' diyen Öztürk, ''Bu konuda düzenleme getirilsin'' denilmesi üzerine, tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmasını öngören bir kanun teklifi verdiklerini söyledi. Öztürk, ''Teklifimizde, 'kişi salıverilsin ancak hakkındaki soruşturma devam etsin' dedik. Bu konuda hala bir gelişme kaydedilmedi. Bu konuda düzenleme yapılmamasının nedeni nedir- Bunu merak ediyorum. Ya çözüm ortaya koymak istemiyorsunuz ya da bunu engelleyenler var. Atanmış MİT mensupları için çözüm üreten Parlamento, kendi üyeleri için de çözüm üretmelidir'' ifadelerini kullandı. MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, son günlerde artan terör olaylarına değinerek, ''Bu sorunu Hükümet tek başına üstlenmesin, üstlenirse altında kalır. Parlamento ile birlikte bu sorunu çözmelidir, muhalefeti yanına almalıdır'' dedi. CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, tasarının, ''cezaevlerini boşaltmak ve kadro tahsisi'' olmak üzere iki amacı olduğunu söyledi. 16 bin dolayında hükümlünün bu düzenlemeden yararlanacağını belirten Aldan, kadro tahsisinin gençlerin iş bulması açısından önemli olduğunu vurguladı. Aldan, ''(Cezaevleri boşaldı, tez elden dolduralım) anlayışı umarım olmaz, yeni operasyon dalgalarıyla umarım karşı karşıya kalmayız'' dedi. CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Anayasa'da ücretsiz çalıştırmadan bahsedilmediğini, ancak tasarıyla, hükümlülerin bu düzenleme kapsamında ücretsiz çalıştırılmasının öngörüldüğünü söyledi. AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, bu düzenlemenin af olmadığını ifade ederek, ''Çünkü hüküm devam ediyor, kişi şartla salıverilmiyor henüz. Tasarı, hükümlünün cezaevinde kalan süresinin şartlı salıverilmeden önceki bir kısmını, topluma daha faydalı olabilmek için ve kendisinin de dış dünyaya intibakı açısından dışarıda geçirmesine imkan tanıyor'' dedi. Açık cezaevinde kalanların bir kısmının dışarıda çalıştığını belirten Köylü, ''Kişi 'ben çalışmam' diyorsa ona yapacak bir şey yok, diğer şartları kabul edebilir. Ancak şartlardan birisini kabul etmezse dışarı çıkamaz'' diye konuştu. Köylü, terör hükümlüleri ve örgütlü suçlardan yatanların, açık cezavelerine çıkamadığını, sadece etkin pişmanlıktan yararlananların ve diğer şartları taşıyanların açık cezaevine çıkabildiğini belirtti. Köylü, uzun süre tutuklu kalanların da bu düzenleme kapsamına dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Bakan Sadullah Ergin, denetimli serbestlik kapsamında zorunlu çalıştırma uygulamasının hükümlünün isteğine bağlı olduğunu kaydetti. Çalıştırmanın günlük en az 2 saat, en fazla da 4 saat olacağını belirten Ergin, ''Bu bir alternatif ceza infaz yöntemi. Biz insanları zorla çalıştırma durumunda değiliz, bu ilgilinin rızasına bağlıdır'' diye konuştu. Tasarının Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasının doğru olmadığını belirten Ergin, ''Denetimli serbestlik şube müdürlüklerinde yapılan görevlerde, geçmiş yıllarda 50 bin civarında tutuklu ve hükümlü takip ediliyordu, şimdi bu rakam 100 binin üzerine çıktı. Personel sayısı sadece 60 artmış. Biz bu yasayı getirmesek bile, bizim denetimli serbest şube müdürlüklerini güçlendirmemez lazım'' dedi. Ergin, düzenlemenin alternatif bir infaz yöntemi olduğunu, af içermediğini ifade ederek, ''Sonuçlar ortadan kalkmıyor ve geriye dönülemiyor. Burada kişi belli alternatiflerle salıveriliyor. Kurallara uymadığı zaman ise geriye döner. Afta ise geri dönüş yoktur'' diye konuştu. Tutuklama kararının, tamamen hakimin takdirinde olan bir şey olduğunu ifade eden Ergin, ''Bu düzenleme ise hükümlüler için önerilmiş bir yöntemdir. Tutukluları, sistem olarak buraya oturtamıyoruz ama bir çıkış bulursak değerlendirelim'' dedi. Komisyon Başkanı İyimaya, tasarıda Anayasa'ya aykırılık görülmediğini ve af içermediğini söyledi. Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak, maddelerine geçildi. Bu tasarının görüşmelerinden önce, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı, alt komisyona havale edildi. Adalet Bakanı Ergin, görüşmelerden sonra gazetecilerin sorusu üzerine, yaklaşık 15 bin hükümlünün bu düzenlemeden yararlanacağını söyledi. Bir gazetede çıkan ''Kürt sorununda yeni strateji'' başlıklı haberle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Ergin, ''Şu aşamada bir değerlendirme yapamam. Çünkü haberin sadece başlığını gördüm detaylarına vakıf değilim. Doğrusu böyle bir strateji belirlendiğinden de gazete haberinden haberim var. Ayak üstü değerlendirme yapmak istemiyorum'' dedi. TBMM Adalet Komisyonu, koşullu salıverilmesine 1 yıl ve daha az kalan hükümlülerin, cezalarının bir kısmını dışarıda geçirebilmesine imkan tanıyan tasarıyı kabul etti. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile denetimli serbestlik tedbiri kapsamında cezanın infazıyla; hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamaları, aileleriyle bağlarını sürdürmeleri ve güçlendirmeleri amaçlanıyor. Açık cezaevinde cezasının son 6 ayını kesintisiz olarak geçiren, çocuk eğitimevinde toplam cezasının 5'te birini tamamlayan koşullu salıverilmesine 1 yıl ve daha az süre kalan iyi halli hükümlüler, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmını denetimli serbestlik tedbiri kapsamında cezaevi dışında geçirebilecek. Buna infaz hakimi karar verilebilecek. Açık cezaevine ayrılma şartları oluşmasına karşın ayrılamayan veya bu nedenle kapalı cezaevine geri gönderilen iyi halli hükümlüler, açık cezaevine ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az 6 aylık süre geçerse, diğer şartları da taşımaları halinde bu uygulamadan yararlanabilecek. Denetimli serbestlik tedbiri kapsamında cezasının infazına karar verilen hükümlü, koşullu salıverilme tarihine kadar; kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılabilecek, bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulabilecek, belirlenen yer veya bölgelere gitmeyebilecek, belirlenen programlara katılabilecek. Bu yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tabi tutulmasına denetimli serbestlik müdürlüğü karar verecek. Hükümlü; cezaevinden ayrıldıktan sonra, denetimli serbestlik müdürlüğüne 3 gün içinde müracaat etmemesi; yükümlülüklere, hazırlanan denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle, hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi halinde koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı cezaevine gönderilecek. Hükümlünün başka bir suçtan dolayı tutuklanması, bu uygulamadan önce işlediği iddia olunan ve cezasının üst sınırı 7 yıldan az olmayan bir suçtan dolayı soruşturmaya tabi tutulması, bu uygulamadan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı 1 yıl veya daha fazla olan suçtan dolayı soruşturmaya uğraması halinde, hükümlünün kapalı cezaevine gönderilmesine karar verilecek. Hükümlünün soruşturma sonunda beraat etmesi, davasının reddi veya düşmesi halinde cezasının infazına, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam edilebilecek. Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan; açık cezaevinde bulunan, kapalı cezaevinden açık cezaevine ayrılma şartlarını taşıyan iyi halli hükümlüler, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmını denetimli serbestlik tedbiri kapsamında çekebilecek. Şüpheli, sanık ve hükümlülerin toplum içinde izlenmesi, gözetimi ve denetimi elektronik cihazların kullanılması suretiyle de yerine getirilebilecek. Denetimli Serbestlik Müdürlüklerine, en az dört yıllık eğitim veren fakülte ve yüksek okullardan veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilmiş yurtdışındaki üniversitelerden mezun olanlar arasından yazılı ve mülakat sınav sonucuna göre denetimli serbestlik müdür yardımcısı atanacak. Adalet Bakanlığının boş memur kadrolarından 3 bin 490'ına 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunundaki sınırlamalara tabi olmadan atama yapılabilecek. Tasarıyla 8 bin 60 kadro ihdas, 140 kadro iptal ediliyor.

Share

& Comment

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler

 

Copyright © 2015 bilgido™ is a registered trademark.

Designed by Templateism. Hosted on Blogger Platform.