Avrupanın Abi Ülkesi FRANSA ve Paris

Fransa'nın başkenti olmasının yanı sıra, bilim, kültür, sanat alanlarında da dünyanın önde gelen merkezlerinden birisi olarak kabul edilen Paris, yaklaşık 2000 yıllık bir tarihe sahiptir. Seine Irmağı'nın her iki yakasına kurulmuş olan kent, Fransa'nın kuzey kesiminde bulunur ve sarmal bir dönüşle merkezinden çevreye birbirini izleyen 20 ilçeye ayrılmıştır. Şehrin, ırmağın kuzeyinde kalan bölümüne Sağ Yaka, güneyinde kalan bölümüne ise Sol Yaka ismi verilmiştir.
Paris, Manş Denizi'ne dökülen Sen Irmağı’nın ağzından 375 km içeridedir. Buna rağmen, Seine Irmağı kanallar ve akarsular yoluyla Manş Denizi ve Akdeniz'e, Almanya'ya, Belçika'ya ve Fransa'nın öbür bölümlerine de bağlı olduğu için bir liman kenti sayılır. Paris, Orly ve Charles de Gaulle adlarında iki uluslararası havalimanına sahiptir.


Paris şehir planında genellikle her katında iki ya da daha fazla daire bulunan altı katlı apartmanlar vardır. Şehirdeki bulvarlarda bulunan kafeler Paris halkının en büyük uğrak yerleridir. Paris'te ulaşım ise otomobil, otobüs ve metroyla sağlanır. Fransa'nın kara ve demir yolları Paris'ten başlayarak tüm ülkeye yayılmaktadır. Şehrin güneyindeki sanayi bölgesinde tabakhaneler, çimento, bira ve tütün fabrikaları bulunmaktadır. Uçaklar, lokomotifler, elektrikli araçlar, kimyasal maddeler ve ilaçlar, Paris'in sanayi ürünleri arasındadır. Paris aynı zamanda Fransa'nın film yapım merkezidir.

Paris bir çok açıdan New York, Londra ya da başka bir Avrupa şehrinden daha çok iş havasında ve hızlandırılmış bir atmosfere sahiptir. Parisliler kaba ve kibirli oluşlarıyla ünlüdürler. Gene de Parislilerin bu kaba halleri kendilerine gösterilen küçük bir nezaketle bile hemen tersine döner. Bir dükkana girdiğinizde söyleyeceğiniz "Bonjour, Madame", birinin dikkatini çekmek istediğinizde kullanacağınız "excusez-moi" ya da yanlışlıkla birine çarptığınızda ya da bir hata yaptığınızda Pardon demek en asık suratlı mağaza görevlisini bile gülümseyen bir yardımcıya ve en huysuz insanı da anlayışlı bir vatandaşa dönüştürebilir. Nezaket Fransa'da oldukça önemlidir.

Parisli şehir sakinleri genellikle insanlardan kalabalık içindeyken ölçülü bir ses tonuyla konuşmalarını beklerler. Trende ya da metroda yüksek sesle konuşan insanlara bakışlarıyla rahatsızlıklarını belirtirler. Genellikle işten dönen bu insanlar yorgun olduklarından gürültüden oldukça rahatsız olurlar. Paris'te yaşayanların geniş çoğunluğu turistlerle ilgilenmekten hoşlanmazlar ama kibarca sorulduğunda her Fransız size sorununuzda yardım edecektir.

Paris'i gezmek için araba kiralamak kötü bir fikirdir. Trafik yoğunluğunun yanısıra özellikle turistik mekanların etrafında park yeri bulmak güçtür. Bu sokaklar arabanın icadından çok önce inşa edildiğinden, arabayla gezinti için uygun değildir. Parislilerin çoğu da bu yüzden araba sahibi değildir. Yine deVaux-le-Vicomte Kalesi gibi şehir dışındaki mekanlara arabayla gidilebilir. Bu gibi durumlarda arabayı Paris'in dışındaki bir yerden kiralamak daha uygun olacaktır.
Paris'de yürüyüşe çıkmak yaşanabilecek en büyük
zevklerden biridir. Eğer kendinizi sayısız cafe ve dükkana girmekten alıkoyabilirseniz tüm şehri bir iki saat içinde baştan sona geçmek mümkündür. 2012'ye kadar şehrin merkezinin tamamen yürüyerek, bisikletle veya metroyla gezilebilecek hale getirilmesi planlanmaktadır. Bir kaç yıl içinde ise 1. 2. 3. ve 4. bölgelerin trafiğe tamamen kapatılması düşünülmektedir.

Gidilecek mesafenin iki duraktan az olduğu durumlarda, metroya binmektense yürümek şehri tanımak açısından en iyi seçim olacaktır.



Share

& Comment

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler

 

Copyright © 2015 bilgido™ is a registered trademark.

Designed by Templateism. Hosted on Blogger Platform.