İYİMSERLİK, KALB SAĞLIĞINIZA YARDIMCI OLABİLİR
2.800 kalb hastasının takip edildiği bir çalışmada, hastalıklarının akıbeti hakkında daha müspet tavır takınanlarda 15 yılın sonunda hayatta kalma ihtimalinin daha menfî davrananlara nazaran % 30 fazla olduğu tespit edildi. Önceki araştırmalarda da benzeri neticeler elde edilmişti; bu çalışmanın üstünlüğü, iyimserliğin kalb sağlığı üzerine tesirini araştıran en uzun süreli ve hasta sayısı en fazla olan araştırma olmasıdır. Bulguları Archives of Internal Medicine'de yayımlanan çalışma sırasında hastanede teşhisleri konulduğu zaman koroner kalb hastalarına bir anket uygulandı. Hastalar, hastalıklarının akıbeti hakkında beklentilerinin sorulduğu bu anketten sonra 15 yıl süreyle takip edildiler. Araştırmacılar hastalıkları hakkında müspet tavra sahip olan hastaların daha uzun yaşamasıyla ilgili iki teorileri olduğunu belirtiyorlar: Müspet beklentileri olan hastalar ya hastalıklarıyla daha fazla baş edebiliyorlar veya stresleri daha az. Bize göre belki ikisi de doğrudur. Bu çalışma da gösterdi ki, "Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır." (InteliHealth 01.03.2011)
CEP TELEFONU KONUŞMALARI BEYİN AKTİVİTESİNİ DEĞİŞTİRİYOR
Elli dakikalık cep telefonu konuşması, antene en yakın olan beyin bölgesinin aktivitesinde mühim değişikliklere yol açıyor. Amerikan Millî Sağlık Enstitüsü tarafından yapılan bu araştırma cep telefonlarının beyin metabolizmasına tesir ettiğini gösteren en önemli çalışmadır. Araştırmaya 47 kişi katıldı ve cep telefonu kullanımı sırasında katılımcılara PET taraması yapıldı. Çalışmanın raporu Journal of the American Medical Association'da yayımlandı. Araştırmacılar bu çalışmaya dayanarak cep telefonlarından yayılan elektromanyetik radyasyonun beyin kanserine veya başka menfi neticelere yol açıp açmadığını söylemenin mümkün olmadığını ifade ediyorlar. Araştırma bu konuda yeni çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu göstermiştir. Şu ânda bile cep telefonunun muhtemel zararlı tesirlerinden kaçınmak için cep telefonuyla mümkün olduğu kadar az konuşmak, uzun süre konuşmamak, telefonu baştan uzakta açıp sonra kulağa yaklaştırmak gibi tedbirlerin alınması gerektiğini söyleyebilecek durumdayız. (InteliHealth 23.02.2011)
KARBONDİOKSİTTEN KURTULMAK
İnsana bahşedilen inşa kabiliyeti, medeniyetlerin gelişmesinde motor güçlerden biri kabul edilir. İnsanoğlu bu hususiyetiyle tarih boyunca dünyanın çeşitli bölgelerinde birçok medeniyet kurmuştur. Bizler bugün o medeniyetlerin kalıntılarına bakıp ibret almaya çalışıyor ve içinde yaşadığımız medeniyetin geleceğine dâir bazı yorumlarda bulunuyoruz. Kendisini madde ve mânâ boyutuyla yeterince tanımayan insanların inşa ettiği, bugün mahkûmu olduğumuz teknoloji medeniyeti; kolaylık adına ve çoğu zaman da hırs insiyakıyla geliştirilen mekanizmaları gelişme olarak dayatmıştır. Bu gelişmeler ise, birçok yeni problem çıkarmıştır. Zîrâ bu gelişmelerin temelinde, insanın kendini bütüncül olarak yeterince tanıyamama ve tabiata saygılı olmayı ıskalama vardır. İnsanoğlu tabiata saygı göstermesi gerektiğini havası-suyu kirlendiğinde, suyu iktisatlı kullanması gerektiğini kuraklık olduğunda, denizleri temiz tutması gerektiğini ise, balık nesilleri yok olmaya yüz tuttuğunda fark edebilmiştir.
İşin enteresan tarafı, sorumsuzca geliştirilen teknolojilerin maliyetlerinin üretimle bitmemesi... Bu teknolojilerin ortaya çıkardığı yeni problemler için yeni teknolojiler gerekiyor ve bunun da ciddi bir maliyeti oluyor. Yani kaynaklar, hiç de ekonomik kullanılmıyor. Hâlbuki sözkonusu teknoloji, ekonomik olduğu için yaygınlaşıyor. Mevcut teknolojilerin saldığı karbondioksit (CO2), iklim dengesizliklerinin en mühim sebebi olarak değerlendiriliyor. Bu durum, insanın sebep olduğu bu probleme karşı yeni çözüm yolları aranmasına yol açmıştır. Atmosferde artan ve sera tesirine sebep CO2, atmosfer gazlarından süzülebilir mi? CO2 bu şekilde havadan arındırılırsa, sera tesiri geriletilebilir mi?
Yıllardır, hava kirliliğine karşı, baca gazlarının atmosfere süzülerek salınması çalışmaları yapılmaktadır. Ancak pratik ve etkin metotlar geliştirilemediğinden, teklif edilen çözümler yaygınlaşmamıştır. Çalışmalar hâlâ devam etmektedir ve düşük enerji tüketimi ile bacalardan daha temiz hava salınması hedeflenmektedir (Resim–1). Havadaki CO2'i temizlemek için ise, karbon ağacı adı verilen sistemler geliştiriliyor (Resim–2). Yakın zamanda karbon ağacı ormanları olan bölgeler görebiliriz. Diğer taraftan bazı çalışmalarda da, havadan büyük miktarda toplanan CO2'in yer altındaki tabakalara gönderilmesi ve oralardaki karbon tabanlı malzemelerde tutulması hedefleniyor. Ümit ederiz ki, bu teknolojiler yeni problemler ortaya çıkarmasın ve insanlığa gereğinden fazla maliyet getirmesin!
İyimserlik Kalbi Koruyor mu ?
cep telefonu
insan
iyimserlik
kalp
kalp krizi
karbondioksit
radyasyon
saglık
Published on
Çarşamba, Eylül 25, 2013
By:
Bilgialem
In:cep telefonu, insan, iyimserlik, kalp, kalp krizi, karbondioksit, radyasyon, saglık
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler