Meclis haber Günün durumu:
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ihtisas mahkemelerinin devam edeceğini, usule ilişkin imtiyazlarının kalkacağını belirterek, ''Mevcut davalar yeni usule göre devam edecek'' dedi.Bozdağ, TBMM'de gazetecilerle yaptığı sohbette, ''3. Yargı Paketi''nin 74. maddesinde, Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesine atıf yapılarak düzenleme yapılacağını kaydetti.
CMK'nın 250, 251 ve 252'nin maddesinin kaldırılacağını belirten Bozdağ, bir kısım davalarda doğrudan soruşturma olacağını, bir kısım davalar için izin mekanizmasının geçerli olacağını söyledi.
İhtisas mahkemelerinin devam edeceğini, usule ilişkin imtiyazlarının kaldırılacağını dile getiren Bozdağ, 9 tane özel yetkili ağır ceza mahkemesi olduğunu, bunların özel yetkilerinin olmayacağını kaydetti.
Mevcut davaların hiçbirinin olumsuz anlamda etkilenmeyeceğini dile getiren Bozdağ, ''Mevcut davalar yeni usule göre devam edecek'' dedi.
Bozdağ, bu düzenlemelerin savunmayı güçlendiren adımlar olduğunu kaydetti.
Bekir Bozdağ, ayrıca, komisyonda değişen geçici 1. maddeyi verilecek önergeyle Hükümet tasarısının ilk haline dönüştüreceklerini söyledi. Gazetecilerin, ''Bu değişiklikten Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş'ın da yararlanıp yaralanmayacağını'' sorması üzerine Bozdağ, ''Kemal Aktaş ile ilgili bir düzenleme yok ama yararlanır, yararlanmaz, onu bilemeyiz. Genel bir düzenleme yapılıyor. Biz bundan filanca yararlanıyor diye onu çıkaramayız'' diye konuştu.
Bozdağ, Hükümet tasarısının ilk halinin Ocak ayında getirildiğini, Kemal Aktaş konusunun ise Nisan'da gerçekleştiğini hatırlatarak, Aktaş için bir düzenleme yapılmış olmadığını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ihtisas mahkemelerinin devam edeceğini, usule ilişkin imtiyazlarının kalkacağını belirterek, ''Mevcut davalar yeni usule göre devam edecek'' dedi.
Bozdağ, TBMM'de gazetecilerle yaptığı sohbette, ''3. Yargı Paketi''nin 74. maddesinde, Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesine atıf yapılarak düzenleme yapılacağını kaydetti.
CMK'nın 250, 251 ve 252'nin maddesinin kaldırılacağını belirten Bozdağ, bir kısım davalarda doğrudan soruşturma olacağını, bir kısım davalar için izin mekanizmasının geçerli olacağını söyledi.
İhtisas mahkemelerinin devam edeceğini, usule ilişkin imtiyazlarının kaldırılacağını dile getiren Bozdağ, 9 tane özel yetkili ağır ceza mahkemesi olduğunu, bunların özel yetkilerinin olmayacağını kaydetti.
Mevcut davaların hiçbirinin olumsuz anlamda etkilenmeyeceğini dile getiren Bozdağ, ''Mevcut davalar yeni usule göre devam edecek'' dedi.
Bozdağ, bu düzenlemelerin savunmayı güçlendiren adımlar olduğunu kaydetti.
Bekir Bozdağ, ayrıca, komisyonda değişen geçici 1. maddeyi verilecek önergeyle Hükümet tasarısının ilk haline dönüştüreceklerini söyledi. Gazetecilerin, ''Bu değişiklikten Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş'ın da yararlanıp yaralanmayacağını'' sorması üzerine Bozdağ, ''Kemal Aktaş ile ilgili bir düzenleme yok ama yararlanır, yararlanmaz, onu bilemeyiz. Genel bir düzenleme yapılıyor. Biz bundan filanca yararlanıyor diye onu çıkaramayız'' diye konuştu.
Bozdağ, Hükümet tasarısının ilk halinin Ocak ayında getirildiğini, Kemal Aktaş konusunun ise Nisan'da gerçekleştiğini hatırlatarak, Aktaş için bir düzenleme yapılmış olmadığını söyledi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, avukatlıktan hakim ve savcılığa geçiş sınavıyla ilgili iddiaların ÖSYM tarafından incelendiğini belirterek, ''Bu iddialara ilişkin bulgu elde edildiğinde tarafımıza bildirilecek ve gereği yapılacak'' dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda ''3. Yargı Paketi'' olarak adlandırılan Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri, 1. bölüm üzerinde sürüyor.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, yargı alanında iktidar ve cemaat referansını esas alan bir yapılanma sürecinin başladığını ileri sürdü.
Kart, avukatlıktan yargıçlığa geçiş sınavıyla ilgili iddialar olduğunu, sınavı kazanacakların adının, sonuçlar açıklanmadan 15 gün önce internette yer aldığını ileri sürdü. Bunlar arasında büro ve karı-koca ilişkisi olan isimler bulunduğunu belirten Kart, ''Kazananlar arasında AKP'nin il genel meclisi üyeleri de bulunuyor. Bu kişiler daha önceki sınavlarda 40-45 puan alırken bu sınavda 80-85 puan alıyorlar. 271 kişi bu şekilde sınavı kazanıyor. Ama Adalet Bakanı bu iddialara yanıt vermiyor'' diye konuştu.
AK Parti'li milletvekillerinin kendisine tepki göstermesi üzerine Kart, ''Sizin vicdanlarınız nasır bağlamış. Ne kadar ucuz yollara başvuruyorsunuz. Ne kadar duyarsız, milletvekili duygusundan uzak olduğunuzu itiraf ediyorsunuz'' karşılığını verdi.
Adalet Bakanı Ergin, Kart'ın iddialarına yanıt verirken, avukatlıktan hakim savcılık mesleğine geçiş sınavlarının ÖSYM tarafından yapıldığın belirterek, ''Bu sınavların sonuçlarını belirlemek, açıklamak ÖSYM'ye aittir. Adalet Bakanlığı'nın en ufak bir yetkisi yoktur. ÖSYM Başkanlığı bu iddiaları incelemektedir. Bu iddialara ilişkin bulgu elde edildiğinde tarafımıza bildirilecek ve gereği yapılacak'' dedi.
Kart'ın basın toplantıları ve TBMM Genel Kurulu'nda dile getirdiği birçok açıklamanın ''ayağı yere basmayan açıklamalar'' olduğunu ifade ederek Kart'ın bir süre önce Milli Piyango çekilişlerinde hile yapıldığını, Adalet Bakanlığı'nda yabancı hakim ve ajanların çalıştığına ilişkin iddiaları gündeme getirdiğini ve sorular yönelttiğini anımsattı.
Ergin, ''Bu sorulara her defasında yazılı, sözlü cevaplar verilmesine rağmen iftira niteliğindeki iddiaların bu kürsüden dile getirmekten çekinmemiştir. Ancak Sayın Kart'ın bu tür iftiraları dile getirmesinden ötürü işi gücü bırakıp ona cevap verecek mecalimiz yoktur'' diye konuştu.
CHP'li Kart, Ergin'in ardından yeniden söz alarak, yargı alanında ABD ile yapılan değişim programına ilişkin sorulara Adalet Bakanı'nın yanıt vermediğini, ancak ABD Büyükelçiliği yetkililerinin Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyelerini programla ilgili resepsiyona davet ederek yanıt verdiğini söyledi. Kart, ''Siz neden cevap vermiyorsunuz, gizlemek istediğiniz bir yapı mı var, illegal yapı mı var- İllegal yapı iddiamız boş değildir. Tutuklama ve tahliyelerde hakim savcılar dışında etkili olan başka mekanizmalar var'' dedi.
Ekonomik faaliyetini bedeni çalışmasıyla sürdüren borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya, aile bireyleri için lüzumlu eşya, borçlunun haline münasip evi ve öğrenci bursları haczedilemeyecek.
TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen ''3. yargı paketi'' olarak bilinen tasarının, 1-28. maddelerini kapsayan 1. bölümü kabul edildi.
Kabul edilen maddelere göre, her icra dairesinde Adalet Bakanlığı'nca atanacak bir icra müdürü, yeteri kadar icra müdür yardımcısı, icra katibi ile adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından görevlendirilecek mübaşir ve hizmetli bulunacak.
İcra müdür ve icra müdür yardımcıları, Adalet Bakanlığı'nca yaptırılacak yazılı ve sözlü sınav sonucuna göre atanacak. İcra katipleri arasından bakanlıkça gerçekleştirilecek sözlü sınav sonucuna göre de icra müdür veya icra müdür yardımcılığı kadrolarına atama yapılabilecek.
İcra müdürü, icra müdür yardımcısı veya icra katibinin herhangi bir nedenden dolayı yokluğu durumunda görev ve yetkileri, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından görevlendirilecek yazı işleri müdürü veya zabıt katibi tarafından yerine getirilecek.
İcra ve iflas dairelerince verilen kararlar gerekçeli olarak tutanaklara yazılacak.
İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılacak; her türlü veri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenecek, kaydedilecek ve saklanacak.
Usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik veriler senet hükmünde sayılacak ve söz konusu imza, elle atılan imza ile aynı ispat gücüne haiz olacak. Güvenli elektronik imza, kanunlarda bu imzayla yapılamayacağı açıkça belirtilmiş olan işlemler dışında, elle atılan imza yerine kullanılabilecek.
Zorunlu nedenlerden dolayı fiziki olarak düzenlenen belge veya kararlar, yetkili kişilerce güvenli elektronik imzayla imzalanarak UYAP'a aktarılacak ve gerektiğinde UYAP vasıtasıyla ilgili birimlere iletilecek. Bu şekilde elektronik ortama aktarılarak ilgili birimlere iletilen belge ve kararların asılları, gönderen icra ve iflas dairesinde saklanacak, ayrıca fiziki olarak gönderilmeyecek.
İcra ve iflas dairelerine yapılacak her türlü nakdi ödeme, Adalet Bakanlığı'nca uygun görülecek bankalarda icra ve iflas dairesi adına açılan hesaba yatırılacak. Haciz sırasında, borçlu veya üçüncü kişiler tarafından yapılan ödeme nedeniyle tahsil edilen paralar, en geç tahsilatın yapıldığı günü takip eden ilk iş gününün çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edilecek.
Tasarıyla, adli tatilde icra mahkemelerdeki dava ve işlere bakılması amacıyla düzenleme yapıldı. Buna göre, İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılacak ve bu işlerde basit yargılama usulleri uygulanacak.
Uluslararası ilişkilerde ortaya çıkabilecek sorunların ortadan kaldırılması amacıyla yabancı devlet aleyhine başlatılan ilamlı icra taleplerine ilişkin icra emrinde, uluslararası antlaşmalar saklı kalmak kaydıyla, borçlu devlete ait olan mallar hakkında cebri icra (kendi istekleriyle borçlarını ödemeyen borçluların, borçlarını devlet kuvveti ile ödemelerinin sağlanması) yapılabileceği ayrıca ihtar edilecek.
Tasarıyla, yabancı devletler aleyhine girişilecek ilamsız takiplerin yargı denetimine tabi olmaksızın, icra müdürlüğü işlemiyle başlatılmasının sakıncalarının önüne geçilmesi amacıyla değişiklik yapıldı. Buna göre, yabancı devlet aleyhine ilamsız takip yoluna başvurulamayacak.
Takip talebi, icra dairesine yazılı ve sözlünün yanı sıra elektronik ortamda da yapılacak.
Tasarıyla, borçlunun haline münasip evi de haczedilemeyecekler arasına alındı.
Buna göre, ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya; para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya, aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri, borçlunun haline münasip evi ve öğrenci bursları haczedilemeyecek.
Haczedilecek malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılacak.
İcra memuru, haczi talep edilen malların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirecek ve ona göre karar verecek.
Yabancı devlet, parlamento ve hükümet başkanı ile hükümet üyelerinin resmi ziyaret, transit geçiş, gibi sebeplerle Türkiye'de bulundukları sürece, bu kişileri taşıyan ulaşım araçları muhafaza altına alınamayacak ve yediemine bırakılamayacak.
Kolluk kuvvetlerinin yakaladığı hacizli motorlu araçlar, en geç 3 işgünü içinde en yakın icra müdürlüğüne teslim edilecek.
Haczedilen şey, üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmayacak.
Haczin kaldırılmasına sebebiyet veren alacaklı, o mala yönelik olarak haczin konulması ve muhafazası gibi tüm giderlerden sorumlu olacak.
Hacizli malların satış ilanı elektronik ortamda da yapılabilecek. Elektronik ortamda verilecek teklifler, hacizli malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 50'sinden az olamayacak, teklif vermeden önce de hacizli malın yüzde 20'si oranında teminat gösterilecek.
Hacizli malların birinci ve ikinci ihalesi icra memuru tarafından, ilanda belirlenen yer, gün ve saatte, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılacak. Satılığa çıkarılan mal üç defa bağırıldıktan sonra, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif de değerlendirilerek, en çok artırana ihale edilecek.
İcra ve iflas dairelerince, daire dışında tahsil edilen paralar, en geç tahsilatın yapıldığı ilk işgünü günü çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edilecek.
Hacizli malların satışı açık arttırma ile yapılacak, birinci ve ikinci ihalenin yapılacağı yer, gün ve saat önceden ilan edilecek. İlan, birinci ihale tarihinden en az 1 ay önce yapılacak, açık artırmaya elektronik ortamda teklif verme yoluyla başlanacak. Elektronik ortamda teklif verme, birinci ihale tarihinden yirmi gün önce başlayacak, ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün sonunda sona erecek. İkinci ihalede ise elektronik ortamda teklif verme, birinci ihaleden sonraki 5. gün başlayacak, en az 20 gün sonrası için belirlenecek ikinci ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün sonunda sona erecek.
Tasarının 1. bölümü üzerinde, partisinin önergesi üzerinde konuşmak için kürsüye gelen BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ile MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural tartıştı.
Sakık, ''Bizi beğenmeyebilirsiniz, bize katılmayabilirsiniz ama hiç kimse size, bize hakaret etme hakkını vermez. Sizin Barzani dediğiniz adam Güney Kürdistan'da 5 milyon insanı temsil etmektedir; sizin aşağıladığınız, hakaret ettiğiniz Öcalan için 3,5 milyon insan Meclis'e imza veriyor'' dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, bu sözleri üzerine Sakık'a laf attı. Sakık da Vural'a, ''Bağırmayacaksın, hakaret etmeyeceksin'' karşılığını verdi.
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve Batman Milletvekili Ayla Akat, TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam'dan, laf atan Vural'ı uyarmasını istedi.
Sakık, Vural'a yönelik, ''Biz böyle baskılara boyun eğmeyiz. Bir halka haksızlık edildiği için insanlar dağlara sığınmışlardır. Sizi men ederim, bir daha bu şekilde hakaret etmeye kimsenin hakkı yoktur. Tek malzemeleri red ve inkar olan, PKK, silah ve şehitlerin üzerinden nemalanan anlayışlardan bir şey beklemiyoruz ama sizi açıkça uyarıyoruz: Öyle kendinizi efendi gibi görüp, bize köle muamelesi yapamazsınız. Siz bu ülkenin efendisi değilsiniz, haddinizi bileceksiniz'' sözlerini kullandı.
Bunun üzerine Vural'ın, ''Kimse bölemeyecek'' sözleri üzerine, Buldan ''Ne bölünmesinden bahsediyorsun'' diye karşılık verdi.
1. bölümün kabul edilmesinin ardından birleşime bir saat ara verildi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Türkiye'nin, Avrupa Konseyi üyesi ülkeler arasında her 100 bin kişiye düşen hakim sayısı itibarıyla olması gerekenin yarısı kadarına sahip olduğunu belirterek, ''Her 100 bin kişiye 20 hakim düşmesi gerekirken 10 hakim düşmekte, her 100 bin kişiye 10 savcı düşmesi gerekirken 5-6 savcı düşmektedir'' dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda 3. Yargı Paketi'nin görüşmeleri sürüyor.
''Temel kanun'' olarak görüşülen Tasarı'nın 2. Bölümü üzerinde konuşan BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, pakette hakim ve savcı açığını kapatmaya yönelik düzenlemenin yer almadığını söyledi. İdarenin yargı ile ilişkisinde köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu kaydeden Dora, hukuk devletinde sınırsız bir takdir yetkisinin yeri olmadığını savundu.
MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, paketin hazırlanmasında ne barolardan ne de hukuk fakültelerinden görüş alınmadığını, yapılmak istenen değişikliklerle bir çok temel ilkenin çiğnendiğini ileri sürdü. Kapatılan ilçe adliyelerine gerekçe olarak ''iş yükünün az olmasının'' gösterildiğini ifade ederek, olayın sosyal ve toplumsal yönüne bakılmadığını söyledi. Öztürk, adliyeleri kapatılan ilçelerin köye dönüşeceğini ileri sürdü.
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, paketin içeriğinin kimseyi tatmin etmediğini belirterek, Türkiye'de uzun tutukluluk sürelerinin önemli sorun olduğuna işaret etti.
Dibek, ''Danıştay'a karşı özel ilginiz var, geçmişte sizi rahatsız etmişti. Paketten görülüyor ki Danıştay ile ilgili operasyon tamamlanmamış. Zahit Akman yakında Danıştay üyesi mi olacak diye düşünüyorum'' dedi.
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ise ''Gerçekte içeride tutulan milletvekilleri değil, milletin iradesidir. Düşmanınıza adaletli davranamıyorsanız orada ne demokrasi ne insanlık olur. Halk tutuklu olduğunu bilerek onlara oy vermiştir'' diye konuştu.
Adalet Bakanı Ergin, milletvekillerinin bölüm üzerinde sorularını yanıtlarken, bazı ilçe adliyelerinin kapatılmasında sadece ''iş yükünün az olmasının'' gözönünde bulundurulmadığını, bir çok kriterin değerlendirildiğini söyledi.
Adliye kapatılmasının savunulacak ve sevimli bir iş olmadığını dile getiren Ergin, ''Siyasetçi durup durduğu yerde böyle bir yükün altına girmek istemez. Umarız Türkiye hakim savcı açığını birkaç yılda tamamlar ve ilçe adliyesiyle var olur. Ama Türkiye, Avrupa Konseyi ülkeler arasında her 100 bin kişiye düşen hakim sayısı itibarıyla olması gerekenin yarısına kadarına sahip. Her 100 bin kişiye 20 hakim düşmesi gerekirken 10 hakim düşmekte, her 100 bin kişiye 10 savcı düşmesi gerekirken 5-6 savcı düşmektedir'' diye konuştu.
HSYK'nın aldığı kararlara karşı Adalet Bakanlığı'nın bir kez itiraz hakkı olduğunu ve bu hakkı kullandıklarını ifade eden Ergin, yeni bir itiraz hakkının söz konusu olmadığını vurguladı.
İş yükü az olan, günde 1-2 dosyası olan adliyelerden başlayarak ve ulaşım durumu değerlendirilerek çalışma yapıldığını belirten Ergin, ''Bunun arkasında ne siyasi saik ne de kötü niyet aramayalım'' dedi.
MHP'li Yeniçeri'nin sorusu üzerine, ''İmralı'da cezası infaz edilen Öcalan'ın zaman zaman dışarı çıktığı, Bursa'daki MİT Misafirhanesi'nde kaldığı''na yönelik soruları tekzip ettiğini belirten Ergin, ''Tekrar tekrar sorular geldi. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Bu tür asparagas haber üzerinden bu kadar soru üretmekteki isteği anlamakta zorlanıyorum'' dedi.
Ergin, ''Sincan Cezaevi'nde bir noktada pişirilen yemeklerin ünitelere dağıtılmasında 3 kez x-ray cihazından geçirildiğinin'' söylenmesi üzerine, cezaevlerinde bir noktada yemek pişirildiğini, diğer ünitelere dağıtılırken bir kez x-ray cihazından geçirildiğini, bunun sağlık açısından zararlı boyutu olup olmadığını inceleyeceklerini söyledi.
Tasarının 2. Bölümü üzerinde görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçildi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Türkiye'nin, Avrupa Konseyi üyesi ülkeler arasında her 100 bin kişiye düşen hakim sayısı itibarıyla olması gerekenin yarısı kadarına sahip olduğunu belirterek, ''Her 100 bin kişiye 20 hakim düşmesi gerekirken 10 hakim düşmekte, her 100 bin kişiye 10 savcı düşmesi gerekirken 5-6 savcı düşmektedir'' dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda 3. Yargı Paketi'nin görüşmeleri sürüyor.
''Temel kanun'' olarak görüşülen Tasarı'nın 2. Bölümü üzerinde konuşan BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, pakette hakim ve savcı açığını kapatmaya yönelik düzenlemenin yer almadığını söyledi. İdarenin yargı ile ilişkisinde köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu kaydeden Dora, hukuk devletinde sınırsız bir takdir yetkisinin yeri olmadığını savundu.
MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, paketin hazırlanmasında ne barolardan ne de hukuk fakültelerinden görüş alınmadığını, yapılmak istenen değişikliklerle bir çok temel ilkenin çiğnendiğini ileri sürdü. Kapatılan ilçe adliyelerine gerekçe olarak ''iş yükünün az olmasının'' gösterildiğini ifade ederek, olayın sosyal ve toplumsal yönüne bakılmadığını söyledi. Öztürk, adliyeleri kapatılan ilçelerin köye dönüşeceğini ileri sürdü.
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, paketin içeriğinin kimseyi tatmin etmediğini belirterek, Türkiye'de uzun tutukluluk sürelerinin önemli sorun olduğuna işaret etti.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler