Vacip Oldu
Resulüllah (S.A.V.) Efendimiz eshabı ile oturmuş sohbet ediyordu. Bir mevtanın defnedilmek üzere götürüldüğü görüldüğünü gören orada bulunanlar mevta hakkında hep iyiliklerini söyleyerek «iyi huylu insandı, kimseye zararı dokunmazdı, dinine ve mukaddesatına sımsıkı bağlı bir kimse idi» gibi sözlerle hüsn-ü şehadette bulundular.
Eshab-ı Kiram'ın kendi aralarında bu konuşmalarını duyan Efendimiz:
— Vacip oldu, buyurdular. Eshaptan hiç kimse vacip olan şeyin ne olduğunu anlamamışlardı ama, «ne vacip oldu?» gibi bir soru da sormamışlardı. Orada bulunan herkes meselenin sonunu beklemeyi tercih etmişlerdi.
Biraz sonra aynı istikamete doğru bir cenazenin daha götürüldüğü görüldü. Bu sefer yine herkes kendi arasında ölü hakkında fikirlerini beyan ediyordu. Ama bu seferki onun tam tersine iyiliklerinden değil kötülüklerinden bahsediliyordu. Eshap:
— Çok muzır bir kimse idi. Ne komşu hakkı bilir, ne fakiri gözetir, ne de iyilik yapmasını seven bir kimse idi. Dünyadan başka birşey düşünmez, sanki ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalıştığı halde ahiretini tamamen ihmal ederdi, gibi sözler söylüyorlardı.
Bu konuşmaları da dinleyen Resulüllah (S.A.V.) Efendimiz yine:
— Vacip oldu, buyurdular.
Bu sefer Hazreti Ömer, dayanamayarak:
— Ne vacip oldu ey Allah'ın Resulü? Siz evvelki cenazeye de vacip oldu buyurdunuz, ikinci cenaze hakkında da vacip oldu dediniz. Bunun hikmetini anlayabilir miyiz? dedi.
Hazreti Peygamberimiz «anlatayım ya Ömer» diyerek anlatmaya başladı:
— Siz birinci cenaze hakkında hüsn-ü şehadette bulundunuz, onun iyiliklerinden bahsettiniz, sizin şehadetiniz sebebiyle o kimseye Cennet vacip oldu, ikincisi hakkında ise hep kötülüklerini söyleyerek İslam düşmanı bir kimse olduğunu söylediniz. Ona da Cehennem vacip olmuştur. Sizlerin ölçüsü din olduğundan sizin ölçünüze uymayan bir kimsenin gideceği yer cehennemdir, buyurdu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler