AIDS, Kazanılmış bağışıklık yetersizliyi (AIDS) AIDS hastalığına yakalananlarda bağışıklık sistemlerinin ciddi bir şekilde baskılanmış olmasından dolayı, Birçok enfeksiyona karşı savunmasız bir hale gelmişlerdir.Mesela basit bir solunum yolu enfeksiyonu bile AIDS'li hastalarda ölüme bile sebep verebilmektedir.
AIDS hastalığı yapan virüs olan HIV İnsanlara çeşitli yollardan bulaşmaktadır.HIV kişiden kişiye cinsel ilişkiyle yani sperm,vaginal sıvılar yada kan yoluyla en sık bulaşmaktadır.HIV'in vücuda yapmış olduğu en büyük zarar Vücudumuzu enfeksiyonlara karşı koruyan akyuvarların yeterli miktarda yapımını engeller.Bundan dolayı vücut enfeksiyonlara karşı savunmasız bir hale gelir ve birçok fırsatçı enfeksiyon sonucunda çok sık hastalık geçirirler.Ama her AIDS teşhisi ölüm demek değildir,Alınan düzenli tedaviler sonucu düzenli bir hayat sürmek hiçte zor değildir.
AIDS'in ilk belirtileri grip benzer şikayetlerle olmaktadır.Bu şikayetler genelde haftalarca sürer yada başlangıçta hiçbir belirti vermeyen durumlarda olmaktadır.
AIDS tanısı ilk ABD'de tanımlanmıştır.1981 yılında ilk kez tanımlanan bir hastalık olan AIDS bugün dünyada 14 milyondan fazla kişinin HIV taşıdığı belirtilmektedir.
AIDS'in Belirti ve bulguları
Virüsün bulaşmasından sonra bir kuluçka dönemi olmaktadır ve bu dönem yaklaşık olarak 2 yıl ile 5 yıl arasında sürmektedir.Klinik olarak belirti görülmeyen bu kuluçka döneminde kan testi yapılırsa HIV antijeni,antikoru pozitif saptanabilir.
• Uzun süreli, açıklanamayan aşırı yorgunluk ve bitkinlik
• Şişmiş lenf bezleri (kasık bölgesi dışında en az 2 bölgede ve en az 3 ay süreli)
• 10 günden uzun süren ateş
• 3 aydan fazla süreyle gece terlemesi
• Açıklanamayan kilo kaybı (vücut ağırlığının %10'dan fazlası)
• Deride veya ağız içinde, mor veya farklı renkte geçmeyen lekeler
• Açıklanamayan, sürekli öksürük veya boğaz ağrısı
• Nefes darlığı
• Sürekli, şiddetli ishal
• Sık tekrar eden mantar enfeksiyonları
• Vücutta açıklanamayan çürükler veya kolayca meydana gelen kanamalar
Nedenleri
AIDS'e, HIV-1 ve HIV-2 virüsleri sebep olmaktadır. HIV-2 virüsü Afrika dışında nadiren görülmektedir. Virüsün kişiden kişiye bulaşma yolları:• HIV taşıyıcısı kişiyle vajinal, oral veya anal seks yapılması
• Damardan uyuşturucu kullananlarda ortak enjektör kullanımı
• Kan ve kan ürünlerinin nakli
• Anneden bebeğe kan yoluyla veya sütle geçiş
Genel kanının aksine, AIDS çok bulaşıcı bir hastalık değildir. Öpüşme yoluyla, tuvalet oturaklarıyla, dokunmayla, günlük hayatımızdaki cisim ve araçların ortak kullanımıyla, yiyeceklerle HIV virüsü bulaşmaz.
Tanıya yönelik araştırmalar
• Kan tablosunda değişimler (lökosit, lenfosit ve trombositlerde azalma)
• Anemi
• Sedimantasyon hızında artış
• Yardımcı / baskılayıcı T hücresi (helper/supressor, T4 / T8) oranında azalma (normal değer 2/1) yardımcı T hücrelerinin mutlak sayısında azalma (400/mm3)
• İmmünofloresans tekniği ve ELİSA yöntemiyle HIV antijenleri gösterilebilir
• ELİSA ile kanda HIV antikoru aranması: en iyi tarama testidir. Yanlış pozitif cevap alınabileceğinden, kuşkulu vakalarda doğrulama testleri gerekir.
• Western blot antikor testi: Virüs proteinlerine karşı antikorların gösterilmesi ve ELİSA yöntemini doğrulama testi olarak kullanılır
Tedavi
Henüz virüse karşı tam anlamıyla etkili bir ilaç veya koruyucu aşı geliştirilememiştir. Tüm dünyada bu yöndeki çalışmalar yoğun olarak devam etmektedir. Genel tedavi şekli, fırsatçı enfeksiyonların veya tümörlerin tedavisine yöneliktir. Aantiviral ilaçlar kombinasyonlar şeklinde uygulanmaktadır:• Zidovudine (AZT), didanosine (ddI), dideoxycytidine (ddC)
• Proteaz inhibitörleri: Nelfinavir, ritonavir, indinavir ve saquinavir
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler