Hamilelik sürecinde altıncı ayı geride bırakılırken, gebelikte 23. haftada bebek doğacağı halin neredeyse bir kopyası durumundadır. Yaklaşık yarım kilo ağırlığa sahip olan bebeğin en ufak mimikleri bile fark edilebilir seviyeye ulaşmıştır. Çoğu ultrason gözlemi sırasında annenin bebekle konuşması ve şarkılar söylemesi sırasında gözlerini sıkça kırpıştırdığı ve gülümsediği de görülebilmektedir. Birçok anne bebeğin ilk gülümsemesini bu haftadan sonra görüntüleyebilerek duygu dolu anlar yaşamaktadırlar.Yaklaşık 30 ilâ 34 santim arası olan vücudundaki uzuv ve organların gelişimini sürdüren bebek, beyinsel gelişimini ve çevreyi öğrenme gayretini de büyük bir süratle devam ettirmektedir. Bu evrede derisi kalın ve buruşuk olarak göze çarpan bebeğin bu durumda olmasının sebebi yağlanma neticesinde organların arasının kolayca dolabilmesi ve büyümenin rahat gerçekleşebilmesidir. Oluşan iç organlara ek olarak pankreas ve neticesinde insülin salgılanması da başladığı için annenin vücuduna aldığı gıdalarda bir kat daha dikkat etmesi gerekmektedir.
Her ne kadar düzenli hamilelik egzersizleri yapılsa ve yenilen gıdalar gereksiz yağ içermese de anne adayında düzenli kilo artışı devam etmektedir. Bu durumda herhangi bir zarar bulunmadığı gibi aksine bebeğin gelişiminin düzenli bir biçimde devam ettiğini onaylar niteliktedir. Bu yüzden herhangi bir endişeye kapılıp rejim veya benzeri bir programa başlanmamalıdır.
Kilo artışı ve bebeğin büyümesine bağlı olarak bacaklarınıza kramp ve ağrılar girebilmektedir. Bu etkilerin fazlalaşması vücudunuzda yeterli ölçüde kalsiyum ve magnezyum bulunmadığına işarettir. Rahmin büyümesi ve idrar torbasına baskı yapması neticesinde uyur veya uyanıkken hafif idrar kaçırmaları yaşanabilmektedir. Telaşlanacak bir durum olmadığı gibi arttığı takdirde rahmin pozisyonunda bir sorun olması muhtemeldir. Gelecek haftalarda sıkıntı yaşanmaması için gebelik doktoruna danışarak ultrasonografi ile gerekli tespitler yapılmalıdır.
Bebeğin rahimdeki hareketliliği oldukça arttığında sağa ve sola dönüşlerini rahatlıkla hissedebilirsiniz. Uzuvları gerekli sertliğe ulaştığından anne karnının dışından da bebeğin verdiği tepkiler rahatlıkla görülebilmektedir. Bebeğin büyüklüğüne göre rahim genişliği ve içinde bulunan aminyon sıvı oldukça fazladır. Bu hem bebeğin rahatlıkla büyümesi hem de rahatsız bir durumda kalırsa bundan kendini kurtarabilmesi için önem taşımaktadır.
Hamileliğin kalan süresi boyunca anne adayı mümkün mertebe istirahat halinde bulunmalıdır. Ayakta durulan her dakika eklemler ve bel bölgesine baskı yaparak rahatsızlıklar oluşturmaktadır. Annenin hissedeceği her acı ve huzursuzluğun bebeğe dolaylı ve direkt yollardan etki ettiği düşünüldüğünde annenin kendinden çok bebeğe zararı olmaktadır.
Özellikle anne adayı çevresindeki kişiler herhangi bir umursamaz tavır ve olumsuz davranışı uyararak kişini telkin etmelidir. Sonuçta ağrısız ve acısız bir hamilelik süreci sonucunda doğan bebek de oldukça sakin ve huzurlu olacaktır. Buna mümkün mertebe önem göstermek ve anneye sürekli hatırlatmak gerekmektedir. Bebeğin doğumuna oldukça az süre kaldığından anneye karşı her konuda sabırlı ve toleranslı olmak gerekmektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler