Yedinci ayın başlangıcında bebeğin kalp atışları artık duyabilecek seviyeye gelmiş durumdadır. Çoğu anne ilk ultrason için bu zamanı bekleyerek bebeklerini yüzlerini görüp cinsiyetlerini öğrenirken aynı zamanda ilk kalp atışlarını da stetoskop veya bulunuyor ise dopler ultrasonografi yöntemi ile işitme şansı bulurlar. Cinsiyetle alakalı tüm organlar artık oluşmuş ve normal haline gelişmiş bulunmaktadır. Kız çocuklarında vajina oluşumunu tamamlar iken erkeklerde de erbezi torbası olması gereken konuma yerleşir. Omurilik yapısının tamamı ile gelişmesi sayesinde vücudun sinir sistemi sorunsuz biçimde işlemeye başlamıştır. Gebelikte 25. haftanın başlaması ile beraber bebeğin tat alma duyusu ve ağız yapısı da şekillenmeye başlar. Bu zamana kadar işitme ve dokunma duyularının tavan yaptığı bebek, artık içinde bulunduğu ortamın tadını da alabilmektedir. Doğumdan bir süre sonra ortaya çıkacak olsalar da dişeti içinde oluşmaya başlayan süt dişleri de yedinci ayın başlangıcında meydana gelir. Bu sebeple annenin bu süreçte kalsiyum oranına oldukça büyük dikkat göstermesi gerekmektedir. Her ne kadar süt dişi olup elbet bir gün dökülecek bile olsalar, sağlıklı bir diş eti ve ağız yapısı için süt dişlerinin de sağlıklı gelişmesi gerekmektedir. Ayrıca çene yapısının sertleşmesi ve genel ağız sağlığının korunması için de bu zaruridir.
Bebeğin cildi geçmiş haftalardaki renksiz ve ince görüntüsünü kaybederek olması gereken rengine ulaşmaya başlar. Halen doğumda olacağı kadar kalın ve koruyucu olmasa da artık gelişmeye başladığını bilmelisiniz. Yağ dokuları oluşumunun yardımı ile de bebeğin vücudunda eksik kalan yerler dolarak dış dünyaya karşı hazır hale gelmektedir.
Bebeğin giderek büyümesi ile beraber rahim içinde kapladığı alan da artar. Buna bağlı olarak tüm hareketleri ve dönüşleri anne tarafından daha fazla hissedilmeye başlar. Bazı durumlarda öyle hissi bir hal alır ki anneyi uykusundan uyandırdığı bile olur. Ağırlığı da 650 ilâ 800 gram arası olduğundan dolayı artık hissedilmeye ve orada olduğunu her fırsatta hatırlatmaya başlamıştır.
Anne adayının halsizliği ve pek çok konuda naz yapması bu evrelerde oldukça normaldir. Geçmiş haftalara nazaran ağrıları ve bebeğin ona verdiği yük müthiş bir hızla arttığından anne adayı tabiri caizse dinlenmeye vakit bulamamaktadır. Her ne kadar bebeğin sağlıklı büyüyüşünden mutlu olsa bile bu rahatsızlık ve bitmeyen ağırlık hali belirli bir huzursuzluğa neden olacaktır. Babanın ve çevredeki diğer insanların bu konuda hassas ve duyarlı olmaları gerekmektedir. Annenin huzurunun ve mutluluğun aynı zamanda bebeğin mutluluğu ve huzuru olduğu unutulmamalıdır.
Bu haftadan sonraki bir ay içinde doktorunuza danışarak tüm genel testlere ek olarak şeker yükleme testi yapılmalıdır. Bu tip testler sayesinde doğum sırasında ortaya çıkabilecek sorunların tespiti ve eğer mümkünse tedavisi yapılmaya çalışılır. Unutulmamalıdır ki eğer bebekte herhangi bir problem oluşma ihtimali varsa anne karnındayken tedavi etmek, doğumdan sonra tedaviden kat be kat etkili olmaktadır.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler